İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
Mevzuatımızda alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri düzenlenmiştir. Bu yöntemlerden bir tanesi de arabuluculuk tur.
Arabuluculuk daha önce kanunumuzda ihtiyari olarak düzenlenmişti. Yani arabuluculuk yoluna başvurmak tarafların iradesine bağlıydı. Taraflar isterlerse arabulucu ile uyuşmazlıklarını çözüyor ve daha kısa ve hızlı yoldan anlaşma sağlayabiliyorlardı.
Yakın zamanda yapılan düzenleme ile arabuluculuk faaliyeti iradi olmaktan çıkarılmış “dava şartı “ olarak kabul edilmiştir. Artık iş hukukunda dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. İşçi ve işveren arasında iş hukukundan kaynaklanan anlaşmazlıklarda arabulucuya başvurmak şarttır. Arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde ise açılan bu dava usulden reddedilecektir. Hak kayıplarının yaşanmaması adına arabuluculuğa başvuru usulü ve şartlarının bilinmesi bu sebeple oldukça önemlidir.
Şayet taraflar arabulucu görüşmelerinde anlaşma sağlar ise uyuşmazlık çözülmüş olacaktır. Ancak arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamaz ise buna dair alınan tutanak ile dava açılabilecektir.
İş hukukunda zorunlu arabuluculuk müessesesinin düzenlenmesinin temel sebebi bu alanda davaların oldukça fazla olmasıdır. İş hukuku alanında davaların fazla olması yargı organlarında iş yükünü artırmakta ve yargılamaların daha uzun sürede sonlandırılmasına sebep olmaktadır. Uzun süren yargılamalar ise hak sahiplerinin haklarına ulaşmasını zorlaştırmakta ve büyük mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet vermektedir. Bu mağduriyetlerin azaltılması için ise zorunlu arabuluculuk müessesesi düzenlenmiştir.
Arabuluculuk faaliyetinde taraflar, bir ya da birden fazla arabulucu yardımı ile ihtilaf konusu üzerinde görüşmeler yaparak bir çözüme ulaşmayı amaçlarlar. Arabulucu ya da arabulucular tarafsız kişiler olarak uyuşmazlık taraflarını bir anlaşma için bir araya getirerek görüşmelerini sağlar, iletişimin daha sağlıklı hale gelmesini amaç edinir. Arabuluculuk işleminin gerçekleşmesi için uyuşmazlık konusu iki tarafa ve bu taraflarla ilgisi olmayan tarafsız en az bir arabulucuya ihtiyaç vardır. Tarafsız olan arabulucunun katılmadığı müzakereler arabuluculuk faaliyeti olarak nitelendirilmeyecek olup sadece taraflar arasında bir müzakere olarak nitelendirilir.
İş hukukunda zorunlu arabuluculuk müessesi Türk yargısına kanundaki(İş Mahkemeleri Kanunu) 25.10.2017 tarihindeki düzenleme ile girmiş olmakla beraber yürürlük tarihi 01.01.2018 olarak belirlenmiştir. Yani 01.01.2018 tarihinden sonra iş hukukundan doğacak uyuşmazlıklar için arabuluculuk dava şartıdır.
Zorunlu arabuluculuk müessesi kanuna, bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan;
İşçi alacakları,
İşveren alacakları,
İş sözleşmesinden kaynaklanan tazminatlar ve
İşe iade talebiyle açılan davalar için düzenlenmiştir.
İş kazası ile meslek hastalıklarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bu konularla alakalı tespit, itiraz ve rücu davalarında arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmemiştir. Bu konularda açılacak davalarda arabulucuya başvurma tarafların iradesine bırakılmıştır. Tarafların arabulucuya başvurmaları yasaklanmamış olup talep edilmesi halinde arabulucuya başvurulması mümkündür.
Zorunlu arabuluculuk müessesinde taraflar dava açmadan önce arabulucuya başvururlar. Arabulucu/lar ile taraflar görüşmeler yapar. Bu görüşmelerin sonunda ise tutanak tutulur. Bu tutanakta tarafların anlaştığı ya da anlaşamadığı hususu açıkça belirtilir. Şayet taraflar görüşmeler sonunda anlaşmış iseler uzlaşma sağlanmış olacaktır. Ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamamış ise bu durum da ayrıca tutanakta belirtilir. Taraflar artık dava açma yoluna başvurabileceklerdir ve arabulucu görüşmeleri sağlandığı için davanın usulden reddedilmesi söz konusu olmayacaktır. Dava açılmak istenmesi halinde ise dava dilekçesine ek olarak uyuşmazlık tutanağının dilekçeye eklenmesi gerekmektedir