Ölümlü Kazalarda Kıdem Tazminatı
Ne yazık ki günümüzde nerdeyse her gün bir iş kazasına tanık olur hale geldik. Bazı kazalar işverenin ihmali sebebi ile kaynaklanmaktayken bazı azalarda ise işçinin ihmalkar davranışları söz konusu olmakta.
Hangi kazaların iş kazası olarak nitelendirilebileceği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda açıkça düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesine göre;
Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için; işçinin iş yerinde bulunduğu sırada işveren tarafından yürütülen iş sebebiyle, iş yerinde değilse dahi çalışması amacıyla bir yere gönderildiği sırada , annenin çocuğuma süt vermek için ayrıldığı zamanlarda ve işe gidiş geliş sırasında yaşanmış bir kaza olması gerekmektedir. Ayrıca bu kaza sebebiyle işçinin ya da işçilerin ruhen ya da bedenen engel hale gelmesi de kanunda aranır.
İş kazası yaralanmalar ile sonuçlanabildiği gibi ne yazık ki ölüm ile de sonuçlanabilecektir.
Bir işçinin ölümlü iş kazası yaşaması durumunda mirasçılarının tazminat hukuku açısından başvurabilecekleri yollar bulunmaktadır. İş kazası sebebiyle hayatını kaybeden işçinin mirasçıları ya da yakınlarının tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Maddi tazminat istenebileceği gibi manevi tazminat ve iş görememezlik tazminatı talep edilmesi mümkündür.
Maddi tazminat olarak nitelendirilen tazminat ise aslında destekten yoksun kalma tazminatıdır. Destekten yoksun kalma ile ölen kişinin ölmeden öncesi destek verdiği kişilerin ölüm sebebiyle yoksun kaldıkları desteğin karşılanması amaçlanmaktadır. Bu sebeple de destekten yoksun kalma tazminatı ölen kişiden destek gören herkes tarafından istenebilir. Ölen kişin mirasçısı olma ya da kan bağı bulunması şartları aranmayacaktır. Hatta ölüm sebebiyle yoksulluğa düşsün ya da düşmesin destek gören herkes bu tazminat davasını açabilecektir. Önemli olan davacının ölümden önce ölen kişiden destek görüyor olmasıdır.
Destekten yoksun kalma tazminatı maddi bir tazminat davasıdır. Bu sebeple de davacının ölen kişiden maddi bir destek görüyor olması aranacaktır. Aksi halde manevi destekler sebebiyle bu davanın açılması/kazanılması mümkün değildir.
Destek sadece para vermek şeklinde olmak zorunda değildir. Örneğin ölen kişi bir başkasının bakımı ile ücretsiz ilgileniyor olabilir. Bu ihtimalde de işçinin ölümü halinde bakım hizmeti alan kişi bir destekten yoksun kacak ve bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının yanı sıra işçin ölümü sebebiyle manevi olarak yıkıma uğrayan kişiler kusurlu olan tarafa manevi tazminat davası da açabilirler.
Maddi ve manevi tazminatın yanı sıra tabi ki bir de kıdem tazminatı hakkı var..
Bir işçinin kıdem tazminatına haklı sebeplerle iş akdini fesh etmiş ve 1 yıllık çalışma süresini doldurmuş ise kıdem tazminatına hak kazanmış olacaktır. Ancak ölümlü iş kazalarında kazanılmış olan kıdem tazminatı tabi ki kişilik sona erdiği için işçinin mirasçılarına geçecektir. Kıdem tazminatı terekeye intikal edecek ve mirasın paylaşımında paylar da dikkate alınarak mirasçılar arasında kanuna göre pay edilecektir.